Ülkemizin hemen her
bölgesinde yetişen ısırgan otunu ne kadar
tanıyoruz? Bazılarınız iyi
tanıyorum diyebilir, ama eminim ki
hiçbirimiz bu bitkiye yeterince
değer vermiyoruz. Özellikle Amerika'da
kullanımı çok yaygın olan,
kapsül haline getirilip Amerika'dan dünyanın
heryerine ihraç edilen
bu ürünü... biraz daha yakından tanıyalım.
Isırgan
Otu; kökünden başlamak
üzere, kökü, yaprakları, tohumları bile
şifalı olan bir bitkidir. Eski
çağlarda da büyük bir saygınlığa
sahipti. Albrecht Dürer (1471 - 1528)
bir tablosunda, elinde
ısırganotu olan bir meleğin Tanrı katına uçusunu
canlandırmıstı.
Egzema
ve egzemaya eşlik eden
baş ağrılarıısırgan otu çayı ile
iyileştirileilirler. Isırgan otu,
böbrek ve mesane taşı oluşumuna
karşı da kullanılabilir. Böbrek
hastalıkları ve zorlu baş ağrıları
genellikle bir arada görülürler.
Egzemalar genellikle dahili bir
nedene dayandıklarından, onları
içerden, kan temizleyici bitkilerle
iyleştirmek gerekebilir.
Isırganotu, en başta gelen kan temizleyici
ve aynı zamanda kan
yaptırıcı bir bitkidir. Böylece, pankreas
üzerinde de çok olumlu
etkileri olduğu için, ısırganotu çayı ile
kandaki şeker düzeyi
düşürülebilir. İdrar yolları hastalıkları ve
iltihapları, da bitki çayı
ile iyileştirilebilirler.
Isırganotu,
karaciğer ve safra
kesesi hastalıklarında, dalak hastalıklarında,
solunum sistemi
balgamlanmasında, mide kramplarında ve ülserlerinde,
bağırsak
ülserlerinde ve akciğer hastalıklarında öncelikle önerilir.
Değerli
etken maddeleri (Potasyum tuzları, organik asitler-formik
asit,
histamin, asetilkolin ve Vitamin C) alabilmek için, çay
hazırlanırken,
yapraklar yalnızca haşlanır (kaynatılmaz).
Belirli
bir yaştan sonra
bedendeki demir miktarı azalmaya başlar. Bu
nedenle, yorgunluk ve
bitkinlik halleri görülür, kişi yaşlandığını
düşünmeye başlar ve
verimliliği giderek azalır. Işte bu durumlarda,
demir içerikli taze
ısırgan otu ile çok olumlu sonuçlar alınabilir.
Bir ısırgan otu
küründen sonra, kişi kendini çok kısa bir süre
içerisinde eskiye oranla
çok daha rahat hisseder, enerji ve çalısma
gücü geri gelir, dış görünüm
olarak da belirgin bir düzelme başlar.
Kullanım
Biçimleri:
Çay Hazırlamak: Yaprak
Çayı: Bir tatlı
kaşığı ince kıyılmış ısırganotu, orta boy bir su
bardagı dolusu
kaynar suyla haşlanır , 5-10 dakika demlendikten sonra
süzülür. Günde
2-4 bardak yeni demlenmiş çay aç karnına veya öğün
aralarında
tatlandırılmadan içilir. Kokusunu veya tadını rahatsız edici
bulanlar
çaylarına biraz nane ve bal ilave edebilirler.
Isırganotu
Tentürü:
Ilkbaharda veya sonbaharda sökülen kökler bol suda iyice
yıkanır,
elden geldigince ince kıyılır ve bir sisenin bogazına kadar
doldurulur.
Köklerin üstüne çıkacak kadar 35-40 derece etil alkol
eklenir,
hergün çalkalanarak güneste 14 gün boyunca bekletilir ve süre
sonunda
bir tülbentten geçirilerek süzülür. Koyu renkli siselerde,
serin bir
yerde yıllarca saklanabilir.
El ve Ayak Banyoları: Iki
avuç
dolusu yıkanmıs kök, sap ve yaprak, 5 litre soguk suya
konularak, 10-12
saat bekletilir ve sonra kaynama derecesine kadar
ısıtılır. Banyo
sırasında bitkiler suyun içinde kalabilir. Bu banyo
suyu, yeniden
ısıtılarak, 2-3 kere daha kullanılabilir.,
ALINTI